‘’Yoksa sizin çocuğunuz özel ders mi alıyor?’’, hemen hemen her anne-babanın duyduğu bir cümledir. İki anne ya da iki baba bir araya geldiğinde hemen gururla kendi çocuklarının derslerindeki başarılarını başlarlar ballandıra ballandıra anlatmaya, laf arasında da diğerinin başarısızlıklarını ortaya çıkarmaya çalışırlar.

 Okula giden, derslere çalışıp sınavlardan o notları alan kendileriymiş, her çocuk her alanda aynı oranda başarılı olacakmış hatta sadece ana(!) alanlarda başarılı olmak yeterliymiş gibi davranır bazı veliler. Gördükleri herkese çocuklarının başarılarını anlatır, başarısız(!) bir çocuğun velisiyle karşılaştığı takdirde o çocuğu yerden yere vurmaktan hiç çekinmez. 

 Bu tip veliler, özel ders almayı bir başarısızlık alameti olarak görürler. Oysa öğrencinin kapasitesi ne kadar yüksek olursa olsun mutlaka bir noktada kendisine rehberlik edebilecek bir uzmana ihtiyacı olacaktır.

  Ne yazık ki toplumumuzda, ana dersler olarak kabul edilen Türkçe, matematik ve fen bilgisi derslerinde her çocuğun aynı oranda başarılı olması gerektiğine dair bir beklenti var. Her öğrencinin aynı oranda başarılı olabilmesi, aynı sürede ve aynı şekilde algılayabilmesi mümkün değildir. Her şeyden öte, bu durum insan doğasına uygun değildir. Yani komşu Melahat Hanım’ın kızı matematikten yüz alabiliyorken Fikriye Hanım’ın oğlu elli alabilir. Aynı şekilde Fikriye Hanım’ın oğlu, şahane tablolar yapabiliyorken Melahat Hanım’ın kızı çöpadam dahi çizemiyordur.

  Bu bir ölüm-kalım savaşı değildir. Öğrencilerin başarılı olmasını etkileyen birçok faktör vardır. Sınıf ortamı, öğretmene ve derse karşı tutum, ocuğun psikolojik durumu, fiziksel rahatsızlıklar vs. birçok nedenden dolayı öğrenci o derste başarılı ya da başarısız olabilir.

  Öğrencinin belirli derslerde belirli dönemlerde özel derse ihtiyaç duyması son derece normaldir. Her çocuğun zaman zaman algılamakta güçlük çektiği konular olabilir. Bu, öğrenciyi başarısız ve tembel yapmaz. Aksine alanında uzman bir kişinin rehberliğinde özel ders alan öğrencilerin daha başarılı olduğu gözlenmiştir. Çünkü öğrenci derste anlayamadığı konuyu ya da çözümümde zorlandığı bir soruyu anında paylaşma ve bu duruma çözüm bulma şansına sahiptir. Öğrencinin akademik başarısı yüksek olsa bile, soru çözümünde ve test tekniğinde yeterince hızlı ve pratik olamayabilir. Özel ders aldığı öğretmenle bu duruma uygun çalışmalar yaparak daha başarılı olabilir. 

 Üstelik özel dersi veren öğretmen, dersi sadece o öğrencinin ihtiyaçları ve talepleri doğrultusunda hazırlayacağı için öğrencisiyle bireyselleştirilmiş, dış uyaranlardan arındırılmış bir ortamda bire bir çalışma imkanı bulacaktır. Bu durum öğrenci için de son derece verimlidir. Dikkatini dağıtacak herhangi bir unsurun olmadığı bir ortamda, sadece kendi anlayamadığı konular ve çözümünde sıkıntı yaşadığı sorular üzerine ve sadece ona özel bir dille anlatım yapılması; kendisini daha özel hissetmesini, özgüveninin artmasını, derse karşı olumsuz tutumlarını kırmasını sağlayacaktır.

  Sevgili Veliler,

  Üzülmenize ve endişelenmenize gerek yok. Evet, sizin oğlunuz Melahat Hanım’ın kızı değil ama unutmayın Melahat Hanım’ın kızı da sizin oğlunuz değil. Gönül rahatlığıyla çocuğunuzun ihtiyacına uygun özel ders takviyesi alabilirsiniz. Bu durumun utanılacak bir yanı yok. Aksine çocuğunuzun derslerindeki başarısını bununla beraber de özgüvenini arttıracaktır.